19-09-13, 04:03
|
#1 |
ÜYE
Üyelik tarihi: 12-02-13
Mesajlar: 6.637
| Zülkarneyn (a.s)
ZÜLKARNEYN (a.s)
Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu. Onun yanında (orada) bir kavme rastladı. Bunun üzerine biz:
“Ey Zülkarneyn! Onlara ya azab edecek veya onların hakla*rında iyilik etme yolunu seçeceksin” dedik. O şöyle dedi:
“Haksızlık edeni cezalandıracağız, sonra o Rabbine döndürü*lecek, sonra Allah da ona korkunç bir azab uygulayacak”
“İman edip de iyi davranan kimseye gelince, onun için de en güzel bir karşılık vardır. Ve emrimizden ona kolay olanını söyle*yeceğiz.”
Güneşin doğduğu Şark’a ulaştı. Zencilerden bir kavme geldi. Onların elbise ve binaları yok idi. Güneşin doğduğu vakitte suya girerler, gün düz bitince geçimleri için dolaşırlardı.
İşte anlattığımız Zülkarneyn’in yüksekliği ve mülkünün ge*nişliği böyledir. Muhakkak ordulardan, aletlerden ve mülk sebeblerinden herşeyi ona toplamıştık. O kadar ki onun ilmi an*cak Allah’a aitti. Şedde ulaşmak için doğu ile batı arasında kuze*ye doğru bir yol edindi. Orda fesad çıkaran Yecüc ve Mecüc kav- mi vardı.
Bunlar insanları öldürmek, memleketleri harab etmek ve ekinleri telef etmekle yeryüzünde fesat çıkarmaktadırlar. Oradaki insanlar Zülkar neyn’den ücret karşılığında kendileri ile Yecüc ve Mecüc arasında bir set yapmasını istediler.
“Dedi ki Rabbimin bana verdiği bol mal ve mülk sizin verece*ğiniz ücretten çok daha hayırlıdır, sizinkine ihtiyacımız yoktur. Yalnız siz bize bedenleriniz ile veya sebatınız ile yardım edin, aranızda sağlam bir duvar yapalım”
“Demirden büyük parçaları getirin. İki dağın kenarına kadar eşit seviyeye gSlince, körük kullananlar üfürsün. Öyle ki onlar ateş gibi kıpkırmızı olsunlar” sonra erimiş bakır getirilerek üzeri*ne kaymak gibi döküldü. Artık Yecüc ve Mecüc, onu aşamadılar. Çünkü çok yüksek oldu. Alttan delemediler, zira çok sertti. Denildiki yerin altından kazılarak temeli suya kadar indirildi. Oraya kayalar ve eritilmiş bakır döküldü. Üzerine odunlar kö*mürler konarak demir levhalar iki dağın tepesine kadar yüksel*tildi. Hepsi körüklere üfürülerek kızartılınca eritilmiş bakır üzer*lerine dökülerek demirler birbirine kaynak edildi. Yekpare bir duvar haline geldi.
“Bu sed rabbim tarafından kullarına bir nimettir. Kıyamet vak*ti gelince veya Yecüc ve Mecücün çıkma vakti gelince şeddi yerle bir edecek. Muhakkak rabbimin vadi haktır, çaresiz olacaktır.”
|
| |